Tek başımıza doğduk yalnız, yapayalnız. Çokluğun ortasına yapayalnız indik en saf duygularımızla.
Tek başımıza doğduk yalnız, yapayalnız. Çokluğun ortasına yapayalnız indik en saf duygularımızla.
Fırat’a... Körfez kaynamakta odun ateşinde harlı, isli, umutsuz sabahlara. Bahar sinmiş ruhlarımıza, çılgınca, zalimce, kaynamakta tüm dünya...
Dünya ayağa kalkmış.. SAVAŞ’a HAYIRlarla dolu 2003 baharını hep birlikte yaşamaktayız ne yazık ki...
Nerde kaldı her 25 Aralıkta, ilkokul günlerinde katıldığım köylü kızlı kıyafetlerimizle tören yürüyüşlerimiz..
Yaşadık, yaşıyoruz, yaşayacağız da. Yazacak o kadar konu var nasıl yaşanmış onca eylem varsa.
25 Aralık.2003’ ü takiben hangi gündü anımsamıyorum bir arkadaşım aradı telefonla.
Esirler, insanlıktan çıkmış, çılgın .. Akıl hastaneleri bile normal hastalarına kapısını kapatmış bu bahar şartlarında ..
Cemal Süreyya'nın dediği gibi olsun istiyorum. “Aşklar da bakım ister” diyen Cemal Süreyya gibi yaşamak istiyorum.
İnsan Hakları mı, birey hakları mı? Sorun buydu bence.
25.Mayıs.2003 sabahı... Aldım kızımı yanıma düştüm “BAHAR ŞENLİĞİ” yoluna... Gaziantep Anadolu Lisesine uzandık bu uzayan “Bahar Şenliklerinin” en doyumsuzuna... Bu yıl Bahar uzadıkça uzadı...