Yaşadık, yaşıyoruz, yaşayacağız da. Yazacak o kadar konu var nasıl yaşanmış onca eylem varsa. Hangisini yazsam diye karmakarışık bir rüyada yorum yapmaya çalışayım şimdi... Önce emlak vergi afları, sonra vergi barışı, denetimler, savaşlar... İyiki aflar var, yoksa halimiz harap demek az. Duygusal bir toplumun vazgeçilmez sığınağı aflar.

                    Uc ucuna bir ekonomide birkaç menkulün vergisini aksatmıştım doğal olarak. İyi ki çok malım mülküm yokmuş. Belediyeler savaş meydanı gibi. Nedense her işimi kendim takip etme gibi bir alışkanlığım var. Olmasaydı keşke demek de istemiyorum, yoksa nerden bulacaktım bu kadar konuyu. Elimde ortaklaşa tapularla beklediğim belediye kuyrukları ve inanılmaz yanlışlar. Fotokopiler, beyanlar birbirini tutmamakta. İki eşit tapuda birbirinden farklı ödemeler. Aynı metrekarede, aynı adreste, aynı parsel numarası. Herşeyi aynı ortak gayrimenkul ama farklı bilgisayarlarda farklı ödemele. Görevlilere anlatmak imkansız onlarda perişan olmuşlar. Üç gün süren emlak vergi affına harcadığım zaman ve çelişkili sonuçlarda son derece gerildim. Ne mi yaptım, muhasebecimi aradım "lütfen kaldığım yerden siz takip edin" diye... Nelere mi tanık oldum? Oksijenin en alt düzeylere indiği, karbondioksidin maksimum seviyeye çıktığı belediye ortamı için vatandaşın hali zor, memurunda... Bir ara şöyle düşündüm, vazgeçeyim bu işten. İleride mirascılarım ilgilensin diye ama buda bana uymadı nedense. İyi ki çok malım mülküm yokmuş, olanlar yolu yöntemi de iyi bilmektedir mutlaka..

                    Vergi Barışı şimdide... Devletle barışmanın bir yolu buda. Peşinen şu kadar ödeyelim. Ne denetlenelim nede denetleyin. Nasıl bir dünyada yaşamaktayız. Bizim iflah olmamız zor mu? Yaşıyoruz işte bize sunulduğu gibi. Bunları yazmak bana düşmez aslında. Büyüklerimiz işlerini bizden iyi bilmekte demekten başka ne yapabiliriz ki! Evrakçılık üzerine sanırım bizden daha duyarlı devlet yok. Formaliteler, bürokrasi ne kadar artmışsa üç kağıt, dolandırıcılık o ölçüde artmış. Formaliteden yorulan vatandaş, yolu yolsuzlukta aramış kanaatimce. Bu zamanda sabırla, güvenle iş yapan azalmış, suç devletin demek istemiyorum ama çok fazla angaryalara gerek yok. Resmi bir evrakın değeri üzerindeki mühürlerle, değerli pullarla ölçülmekte maalesef. Avrupalı olmak bu konuda önemli bence. Ama biz ne vatandaş olarak ne de devlet olarak o düzeyde değiliz maalesef... İsraf hat safhada, kağıt ve zaman israfı özellikle de emek israfı hat safhada.. Bu konuları en iyi Levent Kırca, Oya Başar işlemekte ama içimi dökmek sizlerle paylaşmak istedim...

Paylaş: